"Mortgage krizi" ile ilgili toplam 159 soru bulunmuştur.
Toplam 501301 kişi soruları okumuştur.

Yolun sonu görünüyor.....

Soru

Öncelikle yorumlarınızı saygıyla okuyorum ve son 5 yıldır da emlak piyasasını ve sizi takip ediyorum. Bilişim sektöründe çalışan ve aynı zamanda öğretmen olarak görev yapan biri olarak ev fiyatlarının suni olarak arttığını savundum. Siz ve sizin gibi bazı yazarlarda tam aksine ev fiyatlarının daha da yükseleceğini alanın kar edeceğini yazmaktan bıkmadınız. İnsanlar bütün birikimlerini arabalarını satıp eve yatırdılar. Sonucu görmemize çok az kaldı. 2-3 yıl önce yapılıp satılmaya çalışılan projeler pirim yapmak şöyle dursun indirim yapılıp satılmaya çalışılıyor. Ev alanın elinde kalıyor. Batık konut kredileri şimdiden 2015 yılını sollamış durumda. Siz hala evlerin prim yapacağını projeden ev alanların kazanacağının savunuyor musunuz?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
05 Mayıs 2016 | 14:07 Serdar SUN 7338 Kişi okudu

Mayıs 2016 İstanbul'dan daire almak için uygun bir zaman mı?

Soru

Sevgili Tebernüş Bey, Yazılarınızı son bir yıldır takip ediyorum ve öngörülerinize artık tamamen güveniyorum... Biz yaklaşık 3 yıldır Küçükbakkalköy-İçerenköy- Küçükyalı sahil üçgeninde satılık ev aradık ve bir türlü bütçemize uygun bir daire bulamadık. Aslında 300 mia kadar bir birikimimiz var fakat bu fiyata deprem sonrası 2 artı 1 daire yok. 2 yaşında bir oğlumuz var ve evin en azından parka yakın veya site içi olmasını istiyoruz. Eşim ve ben üniversite mezunuyuz. Ben İngilizce öğretmeniyim, eşim de bir şirkette bilgi işlem teknik danışman. 3 yıldan beri ev fiyatlarının balon olduğunu ve sabitleneceğine inandığımız için konu ile ilgili bir adım atamadık...Nihayet ev fiyatlarının düşmeyeceğini ve her gecen yıl kira ödeyerek daha da zarara girdiğimizi anlamış bulunuyoruz. Lakin birikimimiz döviz, daha doğrusu dolar bazında. Son bir aydır da dolar çok düşük bir seviyede. Size sorum, acaba bir ev almak için şimdi uygun bir zaman mıdır, yoksa doların biraz daha yükseleceği yıl sonunu beklemeli miyiz? Bir de Çekmeköy'deki evler birkaç sene öncesine kadar çok prim yaptı... Daha da prim yapacağını öngörüyor musunuz? Bu konuda beni aydınlatabilirseniz çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ediyorum. saygılar, sule

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
29 Nisan 2016 | 15:06 Sule Hasan 6038 Kişi okudu

Balon ve olumsuz haberler

Soru

Tebernüş bey merhaba, Bugüne kadar hep "Türkiye'de emlak fiyatlarında balon var mı" şeklindeki sorulara balon oluşmasına bu platform izin vermez şeklinde cevaplar vermiştiniz. Bugün sitenizdeki haberlerde ("Konut satışlarındaki yavaşlama alarm zillerinin çaldığını mı gösteriyor?", "2008 krizinin sebebi Batı?da şişen konut fiyatları mı?", "Türkiye'de inşaat şirketlerin artan borcu tehlike sinyalleri veriyor!") olumsuz haberlerde bir yoğunluk var gibi. Balonu engelleme işlevi mi yoksa tamamen tesadüf mü bu haberler? Teşekkürler

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
25 Nisan 2016 | 11:12 Tahir Günelli 2180 Kişi okudu

Sadece kira çarpanımıdır önemli olan?

Soru

Merhaba Tebernüş bey, Halkalı atakent bölgesinde az bütçeyle ev bakıyoruz, size soru sormuştum,parkapartsda stüdyo mu olsun 1+1 mi vesaire diye, cevaben matematiksel düşünün demiştiniz. Bugün yine o taraflardaydık. Stüdyo daireler genelde eşyalı kiraya veriliyorsa çok karlı gibi gözüküyor, ancak 1. endişem bir kiracı ne kadar kalır? Kiracı sirkülasyonu sık olur gibi geliyor. 2. endişem stüdyo daiteyi tekrar satmak istediğimde alıcı bulmakta sıkıntı çekermiyim? Hadi içimiz rahat etsin 1+1 alalım dedik. Bu seferde aynı metrekare daireyi louung2 de stüdyo olarak geçiyor fakat diğer sitedeki 1+1 le aynı büyüklük ve özelliklerde sadece fiyatta 20bin fazla. Ama site olarak tartışılmaz bir güzellik ve estetik farkı var. 20bin fazlayı hak ediyor ama kiraları aynı.Zamanla bu aradaki fiyat farkı erirmi? Yani daire fiuyatları eşitlenir mi?Yoksa açılır mı? Diğer taraftan parkapartsda en büyük daire 3+1 400bin ken louung2de 750bin. Bu birşeyin göstergesimidir? yani minik m2li ev fiyatları aynı iken evler büyüdükçe aradaki fiyat farkı arasındaki fark uçurumsa bu tam olarak ne ifade eder? Sorularımı cevaplarsanız çok sevinirm. İyi çakışmalar dilerim.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
02 Nisan 2016 | 22:05 Emine Uzun 1885 Kişi okudu

Zararın neresinden dönülse kar'dır.

Soru

Tekrar selamlar Tebernüş bey;Bu açıklamalardan dolayı bir analiz yapma ihityacını musaade ederseniz yapacağım.Bahsi geçen konut konusu Ülkemizde olduğuna göre Türkiyemizin ilgili son ekonomik göstergelerine göz atmamız şart oluyor.1-Türkiye büyüdükçe konut fiyatları artıyor(bkz.son 14 yılın verilerine).ancak 2012 den beri büyümeyi ortalama %4 ü zor tutturuyoruz.Dünyanın yavaşlaması bahane edilebilir ancak 2015 yılında olduğu gibi cari açığın en önemli kalemlerinden olan petrolun %60 dan fazla düştüğü bir yılda(1946-2016 yılı petrol ortalama değeri 41,78 usd.önümüzdeki yıllarda büyük olaylar olmazsa bu seviyenin üzerine çıkması mümkün gözükmüyor) bu tür açıklamalar pek samimi olmadığı gibi daha fazla büyümemiz gerekmez miydi? Büyümenin olması için özel sektörün düzenli ve önünü görerek yatırımlar yapması ile işsizliğin azaltılması gerekiyor.2015 yılında maalesef özel sektör de bırakın büyümeyi, art niyetli iflas ertelemeler ile şirketler küçülmüş. oysa kamu harcamaları artmış. ülkemizin 2016 yılı büyüme tahmini %2,6 a gerilemiş durumda. Dünyada 17.ekonomik güç olan bizler şuan 19.sıraya düşmüş bulunuyoruz. BDDK verilerine göre de kredilerde yavaşlama (özel sektörün çarkı bank kredileri ile döner) söz konusu. Büyüme ile ilgili son söz; Türkiye?nin çok acil ihtiyacı olan özel sektör yatırımları ve ihracata dayalı büyümesi gerekiyor. Ancak henüz ufukta bu görülmüyor.2-Bildiğimiz gibi Mart ayı toplantısında, FED yetkilileri faiz oranında herhangi bir değişikliğe gitmeyerek yüzde 0.25 - 0.50 aralığında sabit bıraktılar. FED başkanı Yellen, faiz artışı için her toplantının canlı ihtimal olduğunu konuşmasında önemle vurguladı. Yellen ekonomik büyümenin devam ettiğini ve iş gücü piyasasında iyileşme yaşandığını konuşmasında vurguladı. FED geçen Aralık ayında, 2006 yılından bu yana ilk faiz artışı yaparak faiz oranını yüzde 0-0.25 aralığından yüzde 0.25-0.50 aralığına yükseltmişti. Daha önce de bahsetmiştim; Fed in düzenli faiz artırımının şuan tek göstergesi ABD deki enflasyon.%2 nin üzerine çıktığında düğmeye basılmış olacak. Bu yılın 3.çeyreğine kadar faizin artırılmayacağı.3-Petrol fiyatların 40 dolara gerilemesi ile cari açık şimdilik gündemden çıktı, ama turizm sezonunun kötü geçmesi halinde yeniden problem olabilir. Öte yanda dış finansman konusunda ilk iki ay boyunca Türkiye gibi Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) banka ve firmalarına neredeyse tamamen kapanan küresel kredi, bono ve tahvil pazarlarının kapıları Mart ayında sonuna kadar açıldı. Türkiye?de büyük bankaların bono ve tahvilleri alıcı bulacak, ayrıca reel sektörden Koç, TTelekom, Turkcell, Sabancı gibi dev kuruluşlar artık cazip faizlerle kağıt ihraç edebilecekler. Kısmen de olsa cari açık sorununa çözüm aralandı.4-Euro Bölgesi'nde krediler Şubat ayında 2011 yılından bu yana görülen en hızlı artışı yaşadı. Konut piyasamızda önemli bir kaleme sahip olan Gurbetçilerimizin gayrimenkul yatırımlarının olacağının ve devamının artar nitelikte olmasını sağlayacak önemli bir gelişme.5-Altın;en güvenilir liman olması nedeniyle yastık altı tabiri kullanılır. Son zamanlarda altının 1200 dolarların üzerinde seyretmesi aslında FED ve diğer merkez bankaların bastığı fazla para foyasının örtbas edilmesi içindir. Faizlerin artırılması ile altında sert düşüşler(onsu 500 dolarlara kadar) görebiliriz.6-Terör olayları ve Rusya konusu Turizmi kötü etkiledi. Güvenlik endişesiyle yüksek harcama yapan turistlerin sayısı azalacak. Bu yıl cari açığın en önemli etkenlerinden biri turizm gelirinin düşmesi olacak. Tabii ki bu Güvenlik endişesi Yabancıların özel sektörümüze olan yatırımlarının önüne de engel olabilir. 7-Gelelim son olarak KONUT konusuna; TCMB?ye göre konut fiyat artış hızı Ocak itibarı ile %17.50.Buna göre, bir yıllık reel fiyat artış hızı %3.5 civarında. Öncelikle, kimsenin Türkiye?de ipotekli işlemler dışında konut satışlarında gerçek fiyatı bilmediğini biliyoruz. Çünkü vergiden kaçınmak maksadı ile tapuya eksik fiyat bildiriliyor. Emlakçılardan fiyat alsanız, onlar da piyasayı hareketli göstermek için yüksek fiyat söylüyor, ya da alıcı-satıcı arasında son pazarlığa hakim değil. Türkiye?de konut talebi ne kadar olmalı? Bunu az-çok hesap edebiliyoruz. Senede 650 bin civarında evlenme, 300 bin civarında da boşanma var, 800 bin kişi de işgücüne katılıyor. Nerden baksanız en az 1.5 milyon yeni konut lazım. Ancak her işe girende konut alacak değil. Ortalama 1 milyon konuta ihtiyaç var diyelim. Konut da ilginç olan fiyatların bu kadar artması. Yabancıların gösterdiği müthiş ilginin konut fiyatlarını yükselttiğini düşünenler de gaza geliyor. 2015 içinde yabancıların toplam konut pazarında payı %2.5?u geçmedi. (Ancak bu yüzdeye gurbetçiler dahil değil.Ayrıca,2013 deki TL nin değer kaybı neticesinde konut fiyatları döviz bazında ucuzlamış ve yurtdışı gurbetçilerden konut da ciddi satın almalar olmuştur). Peki kim alıyor bu kadar konutu? Bizde ki para politikası sayesinde Konut bir Yatırım aracı. Fiyat her yıl artıyor, bir de kentsel dönüşümden dolayı gittikçe yükselen kira getirisi var, zenginler açısından finansal yatırımlara alternatif bir yatırım. Konut aynı zamanda enflasyona karşı da mali birikimlerin sağlayamadığı korumayı sağlıyor. Yani faizler düşük kaldığı sürece konutta fiyat artışı devam eder. Yani konut şuan en sağlam yatırım. Çünkü; Biz Türklerin konut alımında geleneksel bir kutsanmış durumu söz konusudur bunda konutun hiç kaybettirmemiş olduğu gerçeği de bunu destekler niteliktedir. Yani Balonda patlasa hiç kimse aldığı fiyatın altında konutunu satmaz. Kira geliriyle idame eder. Dolayısıyla konut, Halkımız uzun vadeli düşündüğü bir yatırım olduğundan dolayı Fiyatlarda sert düşmeler olmaz, ancak durgunluk söz konusu olabilir.Kısaca Sayın Tebernüş Bey;Bu analizlerin ışığında SON SÖZÜM sizin analizlerinize fazlasıyla katılıyorum ve önümüzdeki 10 yıl da konuttaki kazanç, geçmiş 10 yıldaki kazanç dan az olmayacağına yine katılıyorum. Bu arada gayrimenkul piysasın da durgunluk söz konusu olduğunda lokasyon bazlı butik inşaatlar yapan şirketlerin en az etkileneceğini ve beklentilerin olduğu (metro vs) semtlerdeki konut fiyatlarının bu durgunluğu da geçmiş yıllarda olduğu gibi takmayacağını fiyatların yükselmeye devam edeceğini belirtmek isterim. Bir atasözü der ki ?Zararın neresinden dönülürse kar?dır.? Sağlıcakla kalın.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
01 Nisan 2016 | 17:09 Alev Yıldızkoparan 5143 Kişi okudu

Bu değirmenin taşı taşıma suyuyla dönmez III.

Soru

Tekrar selamlar Tebernüş bey;açıklamalarınız için tşk ederim. sorularınıza kısaca cevap vereyim.1-Fed 2008 den beri uyguladığı her genişlemede(QE1,2,3 ve 4) Hazine kağıdı ve Mortgage?e dayalı türev ürünlerini satın aldı ve karşılığında ne kadar para verdiğini açıkladı; Fed?in bilançosu 2008 yılında 900 milyar USD dolayındaydı, bugün 4,5 trilyon USD dolayında bulunuyor.Ancak bu paranın tamamı piyasada değil.Fed Amerikan ekonomisinde resesyonu önlemek için işsizlik,büyüme ve enflasyon(%2) hedefleri koydu.Şu ana kadar enflasyon dışındaki hedeflerine ulaştı.Ancak Fed'in bastığı paranın %75'i Fed'de rezerv olarak tutuluyor. Basılan paranın enflasyon yaratmamasının en temel nedeni bu zaten. Eğer fed faiz artırırsa ne olur? Fed?in faiz artışı gelişme yolundaki ülkelere yönelmiş olan fonların artık yüksek riske ayarlı yüksek getirilerden vazgeçip ABD tahvillerine ve diğer araçlara yönelmesine yol açacak. Bu durum, yani para çıkışları, Türkiye?nin de aralarında yer aldığı dış finansmana bağımlı ekonomilerde ciddi sarsıntılara yol açacak. Bir örnek olarak belirteyim. Türkiye?nin bu bir yılda çevirmesi gereken dış borç tutarı 170 milyar dolar. Yaklaşık 35 ? 40 milyar dolar da cari açık vereceğini tahmin edersek kabaca 200 ? 210 milyar dolar dolayında dış finansman ihtiyacı olacak demektir. Bu durum, Türkiye?nin niçin en kırılgan ekonomilerden birisi olduğunu ortaya koyuyor sanırım.2-Bankacılar para içinde oldukları için bu hassasiyeti görüp uyarma zorunluluğu hissettikleri için belki bu kadar konuşkanlar:)) Ayrıca konut kredi faizleri gibi gösterge faizleri elinde tutan Merkez Bankamızdır.Diğer bankalar sadece piyasa oyuncusudur 3-Türkiyenin şuan en büyük sorunu rekabetçi ve kaliteli ihracat yapamamasıdır.Bunu en başta iç dinamiklerle açıklamamız gerekir.ihracaat ürünlerini kaliteli kılmak,dış siyasi platformda ülke çıkarlarını ilk sıraya almak,yeni pazarlar bulmak ile ihracat sorunu aşılır.Negatif faiz ile kısa zamanda ve çok kısa süren bir iyileşme sağlanabilir ama bizde ekonomik dengelerin alt üst olması,bankacılık sektörünün batması riski de vardır.Türkiye ye biçilen rolün ne olduğunu bilemem ama Bizi;suriye ırak vs gibi 1916 da skyes picot anlaşması ile kapitalistlerin bu bölgeyi kağıt üzerinde çizilmiş ülkelerle karıştırılmaması gerekiyor.Çünkü;biz köklü bir imparatorluğun mirası üzerinde Kurtuluş savaşı vererek bu ülkeyi kurduk.Dolayısıyla suriye vs. gibi milliyetçilikten yoksun kurtuluş savaşı vermemiş ülkeler ile kendimizi karıştırmamalıyız.En başta da dediğiniz gibi, birbirimize sarılmak ve birlik olmayla bunu başarırız. 4- Bizdeki çek sistemi ve iflas erteleme iflas etmiş durumda.Bankalar bu konularda çok şikayetçiler. Reel sektör acil servisten, yoğun bakıma düşmesine izin verilirse ciddi sorunlar doğacak.İflas erteleme ciddi bir güven sorunudur.5- Küresel borsalarda negatif tahvil sürdürülemez bir durum. Bu rüya bitecek. Biterken birilerinin elinde dünyanın bu güne kadar gördüğü en büyük balon olan, tahvil balonu patlayacak.6-Fed in son 3 yıldır faiz artırmamasının nedeni enflasyonun hala %2 seviyelerine gelmemesidir.Ama eninde sonunda abd deki enflasyon hedefine ulaşıldığında bu artışlar başlayacaktır.son olarak şuana kadar yaşadığımız Şudur;Parasal genişleme oldu ve emlak fiyatları şişmeye başladı, borsada hisse senetleri olduğundan daha fazla değerlendi, bir takım türev ürünler türetilerek birçok varlığa dayalı işlem yapılıyor. Bunlar hep balonlardır. Bol paranın yarattığı şişkin talebin sonucunda ortaya çıkar. Para azalmaya başlayınca da patlarlar.Acı ama gerçek olan bu.Umarım sorularınıza cevap vermişimdir.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
29 Mart 2016 | 18:08 Alev Yıldızkoparan 3506 Kişi okudu

Bu değirmenin taşı taşıma suyuyla dönmez.

Soru

Sayın tebernüş;Bu ara okuyuculardan konut balonu ile ilgili iyimser görüşler gelmektedir.Benim derlediğim fikrim şudur.Konut piyasasını sadece kendi iç dinamikleri ve siyasal istikrarla açıklamak yanlış olur kanaatindeyim.Çünkü, konut sektörü de diğer parametreler ile bir küresel ekonomi güç içerisinde hareket eder.Mart'ta çiftleşen kediler gibi, biz de damarlarımızda pompalanan adranalinle 'Bahar daki konut Rallisi'nin olması için hatta katılmak için can atacağız.Faizlerin 0.25 puan inmesini vesile ederek konut kredilerinin aşağı çekilmesi beklentisi ile konut fiyatları biraz daha yükseldiğinde yıl sonu Hedefin enflasyondan en az 2-3 katı kazançlı olacağının haberlerini basından okuyacağız. Canınız sıkılacak ama ben sizlere yatırımcıların dergide Tv vs de,söylemediğini söyleyeyim. Acı gerçek her zaman tatlı rüyadan yeğdir. Türk bankaları, Merkez Bankası'nın sağladığı ve 100 milyar lirayı geçen fonlama ile ayakta duruyor. Yani Karlar artmıyor.Taşıma suyuyla değirmen dönüyor.Tüketici artık eskisi gibi kredi kartıyla ve ya çektiği ucuz krediyle gidip harcama yapmıyor. Bireysel kredi büyümesi 2009 krizinden bu yana en düşük seviyede.Merkez Bankası döviz rezervleri 26 milyar dolara kadar düştü. Bu kadar ufak bir cephane ile lirayı savunması neredeyse imkansız. Bu konuda en iyi örnek George Soros'un, İngiltere Merkez Bankası'nın belini kırdığı, Pound'un çakıldığı Kara Çarşamba.Küresel borsalarda negatif tahvil sürüdürülemez bir durum. Bu rüya bitecek. Biterken birilerinin elinde dünyanın bu güne kadar gördüğü en büyük balon olan, tahvil balonu patlayacak.Peşinden faizler ve ekonomik zincirleme reaksiyonla diğer sektörlere yayılan bir depresyon.Bu arada uzattıkça uzatıyor ama birkaç kreditörlerinde açıklaması doğrultusunda Fed ile AMB'nin sağladığı likidite dalgası, geri çekilecek. Bu gelgit çekilirken de gelişen ülke denen gemiler yani Türkiye ,Endonezya,Güney Kore vs gibi ülkeler karaya oturacak. Yurtiçinde ise kötüleşen güvenlik ortamı, patlayan bombalar daha fiyatlara yansımadı. Yabancı yatırımcı bu olumsuz olayların ne kadar sürebileceğinin takibinde.Terör dağdan inip şehre yerleşmeye çalışıyor. 'Şehir Çatışması' ihtimalini piyasalar ciddiye almaya başladı mı Turizmde yaşanan kan kaybı, diğer sektörlere de taşacak.Türkiye'nin en büyük şirketleri ardı ardına iflas erteleme istiyor. Birçok şirket bankalarla borç yapılandırmasına gitmeye çalışıyor. Reel sektör acil servisten, yoğun bakıma düşmesine izin verilirse ciddi sorunlar var. Bankaların ticari kredi büyümeleri daha da düşecek. İhracat dip yaptı. Düşük liraya rağmen ihracat yapılamıyor. Şirketlerin kafası karışık. Herkes kafasını kaşıyor.Hangi restorant sahibi ile(ki sizde bu sektördesiniz) konuşsak dert yanıyor. Artan gıda fiyatları yüzünden porsiyonları küçültmüşler. Servis sektörü imdat frenine yapışmak üzere.Ekonomi, güvenlikten sonra siyaset de karışacak. İçimiz karardı değil mi? Amacım bu değil. Amacım sizinde burada cevap niteliğinde verdiğiniz açıklamalarda borcun azı makbuldür ve ayağımızı yorganımıza göre uzatmak gerektiğimizi söylemenizin ne kadar haklı ve gerçek oluşudur. Ben bunu herkesin meselenin iki tarafını da görüp ondan sonra karar vermemizi sağlamak için açıklama gereği gördüm.. Hepimiz kar yapmak, para kazanmak istiyoruz.Evet, Fed'in sağladığı kolay para ile ABD hisseleri 7 yıldır coştu. Gelişen ülkeler şahlandı. Hepimiz de değişik sektörlerde başta konut sektöründe güzel paralar kazandık. Ancak hiçbir parti-trend sonsuza kadar sürmez. Kolay paranın yarattığı derinlik sarhoşluğu yerini vurgun yemiş bir patolojiye de bırakabilir.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
27 Mart 2016 | 17:16 Alev Yıldızkoparan 4427 Kişi okudu

Arsa payi ne kadar onemli?

Soru

Tebernus Bey merhaba, Yanyana 2 dukkan ile pazarlik a$amasindayim, 30-40 senelik bina.. Tapulari ayri, depolu dukkan diye geciyor.. kat irtifakli.. 135 (dukkan)+135 (bodrum) toplam buyukluk 270 m2, tapuda arsa payi 31/206 + 31/206 =62/206 ama ustunde 14 daire daha var.. Bina kanuni yuksekliginde, yani yenilense de daha yuksek yapilamayacak yenisi.. yukarida ki daireler 90 ar m2.. 2+1 1-) Benim arsa payi, toplam arsanin %30 una dek geliyor, ama ilerde bina yenilenirse, 14 e karsi 2 oy hakkim olacak.. bu arsa payinin bana ilerde dukkanimin yenilenmesinin disinda bi faydasi olur mu? Yenilendiginde yine ayni arsa payim korunmu$ olur mu? Yenilenme durumunda daire sahipleri bana neyi uygun gorurse ona mi razi olacagim, yoksa yukseklik, ilave para ve ya ekstra daire isteme kozum var mi, arsa payi yuksek oldugundan?? 2-)TV lerde radyolarda bahsedilen emlak balonu haberlerine katiliyor musunuz? Merkezi, gelismis akslarda ki dukkanlar eger varsa boyle bir balondan nasil etkilenir?? 3-) Dukkan kesinlikle bos kalmayacak, ana cadde uzerinde, nufus yogunlugu cok yuksek, yayasi, arac trafigi iyi olan bir bolgede.. ama bolge halki genelde alt gelir grubuna mensup, buna dikkat edilmeli mi? Kira carpani 210.. tesekkur ederim..

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
26 Mart 2016 | 07:29 Musa Guner 973 Kişi okudu

Konutta balona dair gözlemlerim müsadenizle...

Soru

Abicim sizi severek ve keyifle takip ediyorum.Oğlumu da hayata hazırlarken kitaplarınızdan mutlaka yararlanıcam(henüz 3,5 yaşında:) siteyi takip eden herkezede bunu tavsiye ederim.maksat balık tutmayı öğretmek:) Ben Kocaeli Gölcük de yaşıyorum. Daha öncede fikir alışverişinde bulunarak oturduğum evimi aldım.Birde tarlamız oldu. Çok şükür her şey yolunda ikisi de enflasyonun üzerinde değerleniyor evimizde de keyifle oturuyoruz. Balon konuları ve kiracı sorunları hakkındaki soru ve yorumlara istinaden bi yorumda ben yapayım dedim. farkettim ki son 3-4 senede çevremde konut alıpta zarardayım diyen hiç kimse yok. Fiyatlar da yüksek faize rağmen artışa devam ediyor. Elinde son kalan daha kötü şerefiyeli daireleri müteahhitler 1 sene sonra daha yüksek bedelden satıveriyorlar ara ara inşaat ları geziyorum yaşadığım yerde bu durum hep böyle.(Ali Ağaoğlu'nun yarıda kalan inşaatı şimdi çok daha fazla fiyata satılıyormuş) İzmir de konut alan yakınlarımla bakıyoruz durum yine öyle hep fiyatlar enflasyonun üzerinde artıyor. Bu arada çok çok büyük fırsatlı daireler de yok değil bir şekilde sıkışan satıyor. Sizde bu örneklerin çok çok daha fazlası var zaten :) hele 10-20 sene önceki döneme bakarsak kimse gayrimenkul piyasasına yan gözle bakamıyor :) özetle bende bu durum aynen devam ediyor diye düşünüyorum sonuçta nüfus artışımız her yıl katlanacak malum sebeplerden dolayı. Yine sitenizde de bulunan eksi faizli döneme geçiş devam ederse büyük bir sıçrama daha yaşarız gibi duruyor etrafımda faizler düşer düşmez ev alacak kişi sayısı hiçte az değil... Arsa arazi zaten altın olmuş miras değilse,sıkışıklık yoksa alan hep kazanıyor. Tanıdığım tanımadığım tüm yaşlı insanların bana tavsiyesi arsa al başkada bişeyle uğraşma :) tecrübe böyle konuşturuyor. Benim bulunduğum yer şanstır ki kirasını günü gününe ödeyenlerin olduğu bir bölge Türkiye geneli Nasıl bişey diyemem ama neticede bahsedilenin aksine hala istikrarlı bir durum söz konusu. Kitaplarınız hayatın içinden çıkmış her an bir cümlenizi hatırlatan durumla karşılaşıyorum:) Herşey gönlünüzce olsun bir gün tanışmak dileğiyle iyiki varsınız

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
25 Mart 2016 | 22:41 Alper Özdişci 4657 Kişi okudu

Kayaşehir'e gittim gördüm geldim

Soru

Selam. Daha önce size kayaşehirde bir daire aldığımı ve m2 olarak kazıklandımmı diye sormuştum.Öneriniz üzerine bugün kayabaşına gittim 2 emlakçıya uğrayıp meseleyi araştırdım.Sizin dediğiniz gibi bazı indirimli kampanyalı satışlar olmuş.Kendi dairemin ödeme şartlarını sordular ve gayet normal bir fiyattan aldığımı kampanyalı satılan dairelerin yatırım amaçlı alınabilecek nispeten benimkine göre kötü konumlu daire olduğunu her ikisi de söyledi içim rahatlamış oldu.Benim ödeme planım şöyleydi 50 bin peşin ödedim.24 ay 16bin taksit ödeyeceğim en son taksitten sonra 15 nisan 2018de 175 bin balon ödeme var toplamda 609 bine tekabül ediyor.İyi akşamlar

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
17 Mart 2016 | 18:12 S.Tekin Yılmaz 1503 Kişi okudu